Kadın tarafından, erkeğin telefonuna casus yazılım yüklenerek elde edilen CD kaydı hukuka aykırı delil olarak kabul edilmiş; buna rağmen zina vakasının Konya 8. Asliye Ceza Mahkemesi dosyası ve tanık beyanları ile ayrıca ispatlandığı belirlenmiştir. Yargıtay, hukuka aykırı delil doğrudan hükme esas alınmadığı ve diğer delillerle zina sabit görüldüğü için hukuka aykırılık iddiasının bozma sebebi oluşturmadığına karar vererek istinaf kararını onamıştır.
Yargıtay 2. HD. – 2023/3580 E., 2024/1095 K.
“[…] kadının sunduğu CD içeriği her ne kadar hukuka aykırı delil kapsamında olsa bile […] Konya 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/245 Esas sayılı dosya kapsamı ve tanık beyanlarıyla davalı erkeğin zina yaptığının sabit olduğu […]” […] “delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup […] temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.” […] “Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının […] ONANMASINA […] 21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”
TARİHİ : 18.12.2019-04.01.2020 KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 6. Aile Mahkemesi SAYISI : 2019/578 E., 2022/66 K. Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı- davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, … kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA … kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, sürekli psikolojik şiddet uyguladığını, kadın ve ailesine sürekli hakaret ettiğini, aşağıladığını, terslediğini, eşinin ve evin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, sürekli telefonla ilgilendiğini, HPV virüsü bulaştırdığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un (4721 sayılı Kanun) 161 inci ve 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın enflasyon oranında artırılmasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî 100.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının erkeğin telefonuna gizlice casus yazılım yüklediğini, ilgi alaka göstermediğini, ev işleriyle yemek ve temizlikle ilgilenmediğini, eşine haber vermeden günlerce eve gelmediğini karı koca ilişkisi kurulamadığını, ekonomik şiddet uyguladığını, gizli gizli para aldığını, bu hareketi ile güvenini sarstığını, kızına ve torununa sürekli para verdirttiğini, ev ve mutfak eşyalarını çocukların evine götürdüğünü, kredi çektirdiğini, babadan kalan evin kendi üzerine devredilmesi konusunda baskı yaptığını, çalıştığı halde evin giderlerine katkı yapmadığını, kooperatif hissesini eşinden gizli başkasına devrettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin zina eyleminin sabit olduğu, kadına ve ailesine hakaret ettiği, kadının kusurunun ispatlanmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 161 inci ve 166 ncı maddesi gereğince kadının davaların kabulüne, erkeğin karşı davasının reddine, tarafların boşanmalarına, kadın yararına tedbir nafakasına yer olmadığına, kadının yoksulluk nafaka talebinin reddine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri
- … kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, yoksulluk nafaka talebinin reddi ile tazminat miktarları yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
- Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak davasının reddine, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, hatalı kusur belirlemesi nedeniyle kadın yararına tazminat şartlarının oluşmadığını ileri sürerek kararın her iki dava yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurları yanında erkeğin, kadına karşı ilgisiz davrandığı sabit olduğu halde bu hususta kusur verilmemesinin hatalı olduğu, kadının sunduğu CD içeriği her ne kadar hukuka aykırı delil kapsamında olsa bile Konya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/245 Esas sayılı dosya kapsamı ve tanık beyanlarıyla davalı erkeğin zina yaptığının sabit olduğu, kadının, erkeğin telefonuna casus yazılım programı yükleme eylemi nedeni ile zina yapan erkeğin davranışlarından şüphelenen kadının bu yola başvurmuş olmasının kusur olamayacağı, kadının kusurunun ispatlanamadığı; kadının asgari ücretle çalışmasının kendisini yoksulluktan kurtarmayacağı, erkeğin emekli olduğu, aynı zamanda servis şoförlüğü yaptığı, erkeğin gelirinin kadının gelirinden daha yüksek olduğu, bu nedenlerle kadın için yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerektiği; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitireceği, verilen kusurların kadının kişilik haklarını zedelediği, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının ölçülülük ilkesine göre az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince … kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata; davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı- davalı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1.) alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, hatalı kusur belirlemesi nedeniyle kadının davasının kabulü ile kendi davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, hukuka aykırı delilin hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının her iki dava ve fer’îleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe
- Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin zinasının ispatlanıp ispatlanmadığı, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ile kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
- İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 161 nci ve 166 ncı maddesi, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
- Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
- Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.