Somut olayda taraflar arasında sözlü bir eser sözleşmesi kurulduğu anlaşılmış, davacı iş sahibi, davalı yüklenicinin edimini yerine getirmediğini iddia etmiş, davalı ise malların teslim edildiğini savunmuştur. Eserin teslim edildiğini ispat yükü yükleniciye ait olup, teslimin nasıl kanıtlanacağı uyuşmazlığın çözüm noktasını oluşturmaktadır. Yazılı bir sözleşme veya teslimin nasıl ispatlanacağına dair bir delil sözleşmesi bulunmadığından, yüklenici teslimi her türlü delille kanıtlayabilecektir. Mahkeme, davalı tanıklarını dinlemeden ve bilirkişi incelemesi yapmadan karar verdiğinden, savunma hakkı ihlâl edilmiş ve karar usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur.
Yargıtay Kararı – 15. HD., E. 2018/3774 K. 2018/4129 T. 30.10.2018
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Davacı iş sahibi vekili; davacının … Gıda Toptan Mutfak Ekip. ve Dekorasyon adlı iş yerinin sahibi olduğunu, iş yeri için gerekli güvenlik ve kamera kurulumu, yazılımı, bakımı, servis için davalı ile anlaşma yaptıklarını, yapılan anlaşma gereğince KDV dahil 11.994,37 TL karşılığında gerekli teçhizatlarını kurulumu, bakımı, yazılımı işlerini yapmayı davalının taahhüt ettiğini, davacının davalıya toplam 8.000,00 TL ödeme yaptığını, davalının satış gereği teslim etmesi gereken ürünleri teslim etmediğini, kendisine düşün edimleri yerine getirmediğini, faturada adı geçen ürünlerin davacıya teslim edilmediğini, satışın yapıldığı 04.07.2014 tarihinden bu yana davalı tarafından hiçbir iş yapılmadığını, davalının davacıyı sürekli oyalayarak güvenini suistimal ettiğini davalının vaat ettiği ve faturalandırdığı ürünlerin hiçbirini teslim etmediğini, davacının mağduriyetine sebep olduğunu ve davalıya ödenen 8.000,00 TL’nin 04.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı yüklenici vekili; öncelikle yetki itirazında bulunmuş ve yetkili mahkemenin … mahkemesi olduğunu beyan etmiş, esasa ilişkin ise, taraflar arasında 04.07.2014 tarihinde sözlü sözleşme yapıldığını sözleşme gereğince malları teslimle beraber teçhizatların kurumunu da yaptığını, bu ürünlerin bedeline karşılık davacı adına faturasının kesildiğini ve teslim edildiğini, davacının eksik ödeme yaptığını bununla ilgili olarak da … 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/6299 Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davacının ürünlerini teslim almasına rağmen eksik ödemede yapıldığını davacının taleplerinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile 8.000,00 TL’nin 04.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 28.05.2018 tarih, 2017/152 Esas, 2018/664 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmekle yapılan temyiz incelemesinde;
Davacı taraf iş bedeli olarak ödenen bedelin tahsilini talep etmekte, davalı taraf ise üzerine düşen edimi ifa edip malları teslim ettiğini savunmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık teslimin yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında 2014 yılı içerisinde sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında sözlü olarak kurulan bu sözleşme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır. Genel olarak eser sözleşmelerinde yüklenicinin sadece eseri meydana getirmesi, aslî edim borcunu yerine getirdiği anlamına gelmemektedir. Yüklenici, sözleşmeye uygun meydana getirdiği eseri teslim borcu altındadır. Yüklenici üstlendiği eseri meydana getirecek ve meydana getirdiği bu eseri, iş sahibine usul ve yasaya ve sözleşme hükümlerine uygun olarak teslim edecektir. Eseri teslim borcu yüklenicide olduğundan eserin teslim edildiğini kanıtlama borcu da yükleniciye düşmektedir. Bir başka deyişle yüklenici, eseri, iş sahibine sözleşmeye uygun teslim ettiğini kanıtlamak zorundadır. Davalı yüklenici savunmasını kanıtlayabilmesi için, eseri iş sahibine süresi içerisinde iş sahibinin iş yerinde teslim ettiğini kanıtlamakla yükümlüdür.
Eser sözleşmelerinde teslim, yüklenicinin tamamladığı eseri sözleşmeyi ifa etmek niyeti ile iş sahibinin fiili hakimiyetine geçirmesi olarak tanımlanmaktadır. Teslimi kanıtlama yükü somut olaydaki savunmaya göre davalı yüklenicide olmakla bu teslimin nasıl kanıtlaması gerektiği davanın çözüm noktasını oluşturmaktadır. Eserin teslim edilip edilmediğinin ispatında taraflar ispatın hangi delillerle yapılacağı hususunda sözleşmeye hüküm koyabilirler ve teslim konusunda bir delil sözleşmesi yapabilirler. Böyle bir delil sözleşmesi yoksa yüklenicinin meydana getirdiği eseri teslim ettiği vakıasını, teslim, hukuki işlem değil, hukuki fiil olduğundan kural olarak her tür kanıtla bu arada tanıkla dahi ispat edebilir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; taraflar arasında kurulan sözleşme ilişkisinde yazılı bir sözleşme ve bu sözleşmede yer alan teslime ilişkin bir delil sözleşmesi niteliğinde teslim vakıasının ispatına ilişkin bir hüküm bulunmadığından davalı yüklenici teslim vakıasını her tür delil ile kanıtlayabilecektir. Davalı vekili cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmış olmakla, usulüne uygun şekilde teslim vakıasına ilişkin olarak davalı tanıkları dinlenmeli, davalı taraf aşamalardaki dilekçelerinde keşif ve bilirkişi incelemesi deliline de dayandığı anlaşılmakla gerektiğinde mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi de yapılarak diğer deliller de gözetilmek suretiyle teslim yapılıp yapılmadığı hususu hiç bir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, buna göre uyuşmazlık hükme bağlanmalıdır. Davalı delilleri toplanmaksızın esasa ilişkin hüküm kurulması, Anayasa’nın 36. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. ve 6100 sayılı HMK’nın 27. maddelerinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenme hakkının ve dolayısıyla savunma hakkının ihlâli niteliğinde değerlendirilmiş, usul ve yasaya aykırı hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 30.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.